Her ölçekte şirketin
aslında anlaması gereken unsur; inovasyonun belli dönemlerde ortaya konulacak,
rakipleri kıskandırıp tüketicilerin hayranı olacağı bir yenilik anlamına
gelmediği. Esas inovasyon; şirketin bütününde hakim olması gereken, her süreçte
en yeni uygulamaları takip ederek, yine en yeniyi aramak.
Şirketin mevcut durumunun, şirket
çalışanlarının inovasyon konusuna ne kadar yakın olduklarının, şirketin içinde
bulunduğu pazar koşullarının ve bu koşullarda şirketin de ne tür inovasyona ihtiyacı
olduğunun anlaması gerekir. Bunun ardından, inovatif fikir üretme workshop’ları
ile paralel olarak, üst yönetim ve çeşitli fonksiyonlardan karma olarak
oluşturulan bir gruba sunulan model çerçevesinde, şirkete en uygun inovasyon
düşüncesini yaratmak için yapılacaklar belirlemeli.
Bu çağda
ayakta kalmanın sırrı ise, sadece yeni fikirler, yeni ürünler, yeni müşteri
talepleri yaratabilmekte mümkün.
Bütün şirketlerde uygulaya bileceği inovasyon alt başlıklar;
- İnovasyon workshop.
- Mükemmel müşteri deneyimi yaratmak.
- İnovasyon iklimi yaratmak.
- Şirket içi inovasyon danışmanı yetiştirme programı.
- İnovasyon konferansı.
Peki buraya kadar bu işin
içinde olan şirketler neden kendi çalışanına güvenmeyip fikirlerini sormadan
tepeden inme insanlarla çalışmayı tercih ediyor? Benim için en büyük handikap
bu. Düşünüp de aklıma sığdıramıyorum.
Düşünseler her firmanın
çalışanın çoğu olmasa da bir kısmı olduğu pazarı çok iyi biliyor. Konuşunca gerçekten güzel fikirler orta var ama uygulayan firma beş parmağı geçmiyor. Maalesef
ülkemizde hep en iyiyi hep orta düzey ve üst düzey yöneticiler biliyor veya
bildiğini sanıyor yazık. Geri kalan satış yapsın para kandırsın düşünmesin
istiyorlar.
Yönetici olarak oturanlar diğerlerini küçük görüyor ama satış yapan
satış yapamazsa o yönetici para kazanamaz. En küçük görünendir bütün iş yükü
ama en az saygıyı da o görür.
Alın size şirket için
inovasyon….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder